Dünyanın İlk Betonarme Gökdeleni: Ingalls Binası
Dünyanın ilk betonarme gökdeleni olan Ingalls Binası, Amerika’da 1903 yılında inşa edilmiştir. Yapılışından önce şüpheyle yaklaşılan bu proje, kısa süre içerisinde tarihe geçmiştir. 20. yüzyılın başlarında betonarme yapılara ve yüksek binalara alışmamış halk binaların bu kadar yüksek yapılmasının imkânsız olduğunu düşünmüştür. Amerika’nın en yüksek binası olacak Ingalls Binası yeni gökdelenlerin inşasının önünü açmıştır.
1903 yılında Ohio, Cincinnati’de inşa edilen Ingalls Binası, tarihe dünyanın ilk betonarme gökdeleni olarak geçmiştir. 16 katlı bina, Cincinnati mimarlık firması olan Elzner & Anderson tarafından tasarlanmıştır. Bina o zamanlar 20. Yüzyıl Amerika’sında bir mühendislik başarısı olarak kabul edilmiş, ve bu başarı daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yüksek binalarda betonarme yapıların yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Ohio’nun görkemli gökdeleni Ingalls Binası’nın inşasından önce, en yüksek betonarme bina sadece altı kat yüksekliğindeydi. Bu yüzden, 1902’de daha yüksek bir bina için betonarme kullanılacak olması ulusal çapta ses getirmişti. İnsanlar binanın yıkılacağından o kadar emindi ki, inşaat tamamlandıktan sonra bir muhabir bütün gece binanın dışında kalmış ve yıkılmasını beklemiştir. Bu kadar şüpheyle yaklaşılan bir yapıyı inşa etmek için gerekli izinleri almak için ise büyük bir uğraş verilmiştir. Big Four Railroad’un sahibi ve binanın isim babası olan Melville E. Ingalls ve Anderson, Cincinnati yetkililerini binanın sağlamlığı ve dayanıklılığı konusunda ikna etmeden önce iki yıl boyunca anlaşmaya çalışmıştır.
Anderson, ateşe dayanıklı olduğu ve bu boyutta bir yapıyı inşa etmek için çelikten daha ucuz olacağı için betonu seçmiştir. Yapı için temin edilecek beton için Cincinnati’deki Ferro-Beton İnşaat Şirketi’nden Henry N. Hooper, yüklenici olarak seçilmiştir. Hooper, 1889’da San Francisco’daki Golden Gate Park’ta dünyanın ilk betonarme köprüsü olan Alvord Gölü Köprüsü’nü tasarlayan ve inşa eden Ernest L. Ransome yöntemlerini incelemiş bu yapıda da aynı yöntemleri kullanmıştır.
Ingalls, Ransome’un patentini aldığı bükülmüş çelik çubuklarla güçlendirilmiş sağlam sütun ve temellerden oluşan devasa bir yapıdır. Amerikan Portland Çimento Üreticileri Derneği’ne göre, Ingalls Binası, 1902’den 1903’e kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde kullanılan tüm çimentonun yaklaşık yüzde birini oluşturmuştur. Bu oran yapıda ne kadar beton kullanıldığını anlamamıza yardımcı olabilir.
İnşaat sırasında, her 10 saatlik vardiyada yüz metreküp beton üretilmiş ve kullanılmıştır. Betonun, donatıların etrafındaki boşlukların doldurulabilmesi için yeterince ıslak olması ve kolonların, donatıların etrafında homojen bir yoğunluğa sahip olması gerekiyordu. Bunun için çalışanlar ekstra çaba göstermişlerdir.
Ayda üç kat olarak yükselen Ingalls Binası, sadece sekiz ayda tamamlanmıştır. Yapı o zamandan beri halen kullanımdadır. Dallas, Texas’taki Medical Arts Building 1923’te inşa edilene kadar dünyanın en yüksek betonarme binası olarak da tarihe geçmiştir.
Ingalls Binası, yapı ve inşaat mühendisliği tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Binanın betonarme ile ayakta kalmış olması, yetkilileri harekete geçirmiş ve betonarme yapılara olan güven artmıştır. Ingalls binası, 1975’te ABD Ulusal Tarihi Yapılar listesine eklenmiştir.